Ana içeriğe atla

Kayıtlar

KITAP-DERGI TANITIMI etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Makamsal Türk Müziğinde Aralıklar ve Koma Değerleri

Batı müziğinde iki sesin arası iki eşit parçaya bölünmektedir ve arada kalan ses diyez ya da bemol ifadeleriyle tanımlanır. Ancak Türk Müziğinde iki notanın arası her birine koma ismi verdiğimiz 9 eşit parçaya ayrılmaktadır. 1,4,5 ve 8 komanın özel isimleri ve harfleri(rumuz) vardır. Makamları ortaya çıkaracak olan dörtlü ve beşliler oluşturulurken bu isimler ve harflerden yararlanılır.

DoğaçLama...

" Doğaçlama çalan bir caz grubu, açık şekilde bir senfoni orkestrasından farklıdır; çünkü genel olarak her üye kendisini, istediği gibi özgürce ifade eder. Fakat bunu diğer müzisyenlerin kendilerini ifade etme performanslarını kavrayıcı bir duyarlılıkla gerçekleştirir. Biçimlendirdikleri karmaşık uyum, ortak bir partisyona dayanarak çalmaktan değil, her müzisyene ait özgür müzikal ifadenin diğerlerinin özgür ifadesi için de bir kaynak oluşturmasından gelir. Her bir çalgıcı müzikal olarak daha belagatli ve etkileyici hale gelirken diğer müzisyenler bundan feyiz alarak daha yükseklere çıkmaya sevk edilir. Burada özgürlük ile " bütünün çıkarı " arasında bir çelişki yoktur, ama görüntü bütüncül olanın tersidir. Her çalgıcı " bir bütüne " katkıda bulunsa da bunu ketum bir fedakarlıkla değil, yalnızca kendini ifade ederek yapar. Kendini gerçekleştirme vardır; ama yalnızca müziğin bütünlüğünde kendini kaybetme yoluyla. Başarı vardır ama bu, kibirli bir başarı konusu

Okumak mağLupLarın işidir!

(...) ‘İyi edebiyatçıLarın değeri er geç biLinir. AsıL vahim ve acı oLanı, değeri biLinmemiş okuyucuLarın durumudur.  Okudukça zevkLeriniz inceLir, daha tuhaf, daha rafine kitapLara, yazarLara eL atmaya başLarsınız, bu meşgaLe sırasında muh temeLen hayat gaiLesi bakımından dibe doğru kaymaktasınızdır...  OkudukLarınızı, müstesna oLduğunu düşündüğünüz satırLarı biriLerine anLatmak istersiniz, zira şahsa mahsusun hazzı kısa sürer, ömrü uzun oLan payLaşmaktır…  Fakat ortaLığı her zamanki gibi kaba saba keLimeLer, düşük cümLeLer işgaL etmiştir, o gürüLtüde kimse sizi duymaz…  Okumak hem bir hayat başarısızLığının, ki unutmayın okumak mağLupLarın işidir, hem de derin bir yaLnızLık hissinin sebebi oLup çıkmıştır…  Okuduğunuz onca kitabı, hayatınızı yatırdığınız o zorLu ve hassas meşgaLeyi mezara götüreceğinizden korkmaya başLarsınız…  Ve siz de biLirsiniz ki yaLnız öLmek zordur, arkanızda birkaç müttefik, birkaç şahit bırakmak istersiniz…’ (…) ( Murat UYURKULAK – Bazuka )

Keşke....

Avustralya'da yıllar boyunca evlerinde ölümü bekleyen hastalarla çalışan hemşire Bronnie Ware, emekli olduktan sonra deneyimlerinden yararlanarak yazdığı kitapta insanların hayatlarının son günlerinde en çok neye pişman olduğunu listeledi. İ nsanların ölüm döşeğindeyken en çok doslarını yitirdikleri için pişman olduğu ileri sürüldü. Ware, " The Top Five Regrets of the Dying - A Life Transformed by the Dearly Departing " adlı kitabında ölüm yatağında insanların en çok pişmanlık duyduğu şeyin diğer insanlarla ilişkilerindeki ihmalkarlık olduğunu ileri sürdü. İnsanların ölümlü olduğu gerçeğiyle yüz yüze geldiklerinde çok önemli değişimler geçirdiğini belirten Ware, ölmek üzere olan hastaların inkar, korku, öfke, pişmanlık ve sonunda kabullenme gibi aşamalardan geçtiğini söyledi. Hastalarına en çok ne için pişmanlık duyduğunu soran Ware, aldığı yanıtların temelde benzer olduğunu ve beş başlık altında toplandıklarını keşfetti: 1. "K

MüzikseL YaratıcıLığın AşamaLarı

Swanwick ve Tilmann (1986),  700’ün üzerinde çocuğun yaptığı kompozisyonları analiz ederek yaptıkları araştırma sonucunda müziksel yaratıcılığı 8 aşamaya ayırmışlardır (Gürgen, 2006:85-86).  1. Algı (0-3 yaş): Çocuk bu yaşlarda seslere karşı ilgi duymaya başlar. Sesin doğasını araştırmaya istek duyar.  Çocuğun vuruşları ritmik değildir ve düzensizdir.  Müziksel ifadeleri tonallık ve yapısal olarak anlam taşımaz. 2.  Değişim  (4-5 yaş):  Bu yaşlarda çocuk düzenli ritim vurma becerisini kazanmaya başlar. Doğaçlamaları daha uzun ve seçtiği çalgının doğasıyla yakından ilişkilidir.  3.  Kişisel Anlatım:  Çocuk önce şarkılarına daha sonra çalgısıyla meydana getirdiği doğaçlamalarına kendi anlatımını eklemeye başlar. Yaptığı doğaçlamaları kendi istediği hızda ve gürlükte ifade eder.  Çocukta biçimsellikten uzak olarak bir miktar yapısal kontrol saptanır.  4.  Anadil  (5-6 yaşlarında başlar,  7-8 yaşlarında belirginleşir):   Ritmik ve melodik ifadeler tekrarlar şeklinde ortaya çıkar.  Çoc

Johann Sebastian Bach - BWV 1079–MüzikLi Sunu hakkında…

(…) - Sunu’nun hikâyesini biliyor musun? - Çok emin değilim. Prusya kralıyla ilgili bir hikâye değil mi? - Müzikli Sunu, ünlü BWV 1079, Bach tarafından Leipzig’de yaşadığı dönemde 1747’de bestelendi. O yıl Prusya Kralı II. Friedrich besteciyi sarayında konuk ediyordu ve klavyeli birçok enstrümanı denemesini sağladı. II. Friedrich enstrüman çalmayı ve beste yapmayı seven bir müzik tutkunuydu. Bir akşam, flütle kendi uydurduğu bir melodiyi Bach’a çaldı ve ondan bu temadan hareketle bir eser bestelemesini istedi. Bach klavyenin başına geçti. Efsaneye göre Bach hiç durmadan çaldı, geliştirdiği parçaya her seferinde bir ses ekledi. Böylece ortaya, tek bir nota yazılmadan, altı sesli bir kontrpuan çıktı. - Daha sonra notaya döktü. - Aynı akşam. Bach’ın amacı hükümdara bir hediye vermekti. Bütün gece, müzikal dehasını notalara döktü. Kanonlar , fügler , bir sanat ve ricercare’ler. - Ricercare ( I – II ) , bir tür füg değil mi? - Atası. Bir tür ham kontrpuan biçimi. Fran

Binlerce kişi, binlerce ceylanla birlikte semah tuttuk üç gün üç gece, kırkgün, kırkgece..

  (…) Kalktık Horasandan sökün eyledik. Parlar omzumuzda uzun şelfeler. Kurt sürüleri gibi dağıldık dünyaya, yayıldık mağrıptan maşrıka dek. Kırmızı yakut gözlü, uzun boyunlu atlarımızı Sind suyuna, Nil suyuna sürdük. Memleketler, kaleler, şehirler aldık, devletler kurduk. Haran ovasına, Mezopotamyaya, Arabistan çölüne, Anadoluya, Kafkas dağlarına, geniş Rus bozkırlarına, on bin, yüz bin kara çadırla kartallar gibi indik. Uzun, yedi direkli, keçi kılından kara çadırlarımız... Her birinin içi insan hünerinin en büyük, en güzel, en ince renkleri, nakışlarıyla işlenmişti. Ya şelfelerimiz, ya kılıçlarımız, hançerlerimiz fıldişi sapları altın işleme tüfeklerimiz, dibeklerimiz, hırızma, gerdanlık, tepeliklerimiz kilim, keçe, çullarımız... Haran ovasında binlerce kişi ceylanlara karışıp semah döndük. Ulu şahinler gibi. Şölenler tuttuk, kutsal cemler büyüttük... Ulu denizlerden ulu denizlere dalgalarca çalkalandık. O kıyıdan bu kıyıya vurduk. Kaleler, şehirler, memleketler, ırklar, so

veRonika hakLı mı yoksa ?!?

sevdiğim bir kitaptan ( Veronika Ölmek İstiyor / Paulo Coelho ) sevdiğim bir hikâye;… "Çok güçlü bir büyücü, bütün bir ülkeyi yok etmek ister, o ülke halkından herkesin su çektiği bir kuyuya sihirli bir madde atar. Kuyunun suyunu kim içerse delirecektir. Ertesi sabah, herkes kuyudan su çekip içer, hepsi de delirir. Yalnızca kraliyet ailesi, kendilerine ait özel bir kuyudan su çektiklerinden, sihirbaz da o kuyuyu zehirlemeyi beceremediğinden delirmezler. Tabii kral çok kaygılanır, halkının sağlığını ve güvenliğini sağlamak için bir dizi emir verir. Ancak polisler ve müfettişler de halkın içmiş olduğu suyu içmiş olduklarından kralın emirlerini saçma bulurlar, uygulamazlar. Ülkede yaşayanlar kralın emirlerini duyduklarında onun çıldırdığına inanırlar, hep birlikte şatosunun önünde toplanıp tacını ve tahtını bırakması için gösteriler yaparlar. Umutsuzluk içindeki kral tahtından inmeye hazırlanırken kraliçe ona engel olarak der ki; gel biz de o kuyunun suyundan içelim, o zaman b

Müzik nedir? NasıL bir sanattır? Müzik deyip geçenLere!…

MÜZİK NEDİR, NASIL BİR SANATTIR? Ahmet Say Evrensel Basım Yayın / 2008, 260 sayfa, 11 TL. ARZU HAKSUN GÜVENİLİR (Arşivi) Ahmet Say ‘Müzik Nedir, Nasıl Bir Sanattır? ‘adlı kitabında müzik elkitabının bir şemasını okura sunmaya çalışmış Müzik dinlemeyen insan yoktur. Çünkü müzik ruhun gıdasıdır. Bu iki cümle artık neredeyse birbirini tamamlamakta ve herkes tarafından bilinmektedir. Aslında biçoğumuzun bilmediği ruhumuzu beslerken yaptığımız yanlış tercihler. Yani gıdayı yanlış almak. Peki gıdayı yanlış alırsak hasta olur muyuz? Kuşkusuz. Hatta ölebiliriz de... Bunun en doğru yolu nedir? Müzik üzerine okumak. Böylelikle, günümüzde hangi müziği dinleyeceğimize de rahatlıkla karar verebiliriz. Dolayısıyla ruhumuzu kişiliğimize göre, doğru besleriz... Öncelikle her insan dinlediği müzikte haz arar. Ancak müziği sadece dinlenmesi güzel olan hoş birşey olark görmek bu sanat dalına yapılan büyük haksızlıktır. Çünkü daha detaylı düşünmeyi gerektirir. Ne anlatır? Neyi tan

Bilmediklerimiz ve Yanlış Bildiklerimiz: Cahillikler Kitabı

Cahillikler Kitabı (Bilmediklerimiz ve Yanlış Bildiklerimiz) John Lloyd , John Mitchinson NTV Yayınları / Yayınevi Genel Dizisi Bildiğinizi düşündüğünüz her şey yanlış... Bu kitap, yaygın kanılarla ilgili yanlış bilgilerimizin ve yanlış anlamalarımızın kapsamlı bir listesini sunuyor. Cahillikler Kitabı, filozofların, bilimcilerin ve sokaktaki insanların tarihin büyük bölümünde cevabını aradıkları bir soruya ışık tutuyor: Hakikat nedir, zırva nedir? Thomas Edison herhangi bir şey hakkında yüzde birin milyonda birinden daha az şey bildiğimizi söylüyordu; Mark Twain sadece matematikte uzmanlaşmak için sekiz milyon yıl gerektiğini düşünüyordu. Cahillikler Kitabı da, bilinecek ne varsa bildiklerini düşünenlere, 'her şey bu metinde açıklanmıştır, bilmeniz gereken başka hiçbir şey yok' diyenlere meydan okuyor. Siz hâlâ iki tane burun deliğimiz olduğunu, Dünya'nın tek bir uydusunun bulunduğunu, beş duyumuz olduğunu, suyun renksiz olduğunu, Amerika'nın adı

Postmodern Yakıştırmalar Kelimenü

Kitabın Yazarı: Hakan Yaman Kitabın Adı: Kelimenü Postmodern Yakıştırmalar Yayınevi: Elma Yayınevi Fiyatı: 12 YTL Ayrıntı için: tıkLayın Evonomist: Kocasının aldığı kısıtlı parayla, evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan tutumlu ev hanımı. Bezolasyon : Kışın soba yakılan odada, kapı altlarına ve pencerelere bez - çabut tıkayarak yapılan izolasyon. Balkonferans : Mahalle ortamında ev hanımlarının sabah beylerini işe uğurladıktan sonra balkona çıkarak yaptıkları rutin toplantı. Çayyaş : Sabah akşam çay içmeden duramayan bağımlı kimse. Kanserve: İçinde gıdadan çok ne idüğü belirsiz bir dolu kanserojen madde bulunan hazır yiyecek. Kıromozom : Görgüsüzlüğün anne babadan çocuğa geçmesine neden olan arızalı DNA. Tokdor : Yeterince para kazandığı için mesleki hırsını, hevesini  ve başarıya olan açlığını uzun süre önce yitirmiş, tıptaki gelişmeleri takip etmeyen tehlikeli hekim. Bacıgard : Nişanlısı veya sözlüsüyle yalnız dışarıya çıkması

Piyano Eğitiminde ilke ve Yöntemler:Prof.Nevhiz ERCAN

"Piyano Eğitiminde ilke ve Yöntemler" GÜ Müzik öğretmenligi Ana Bilim Dalı Piyano Egitimcisi Prof.Nevhiz ERCAN'ın alanımıza kazandırdığı yeni bir kitap. Yazarın bugüne kadar piyano eğitimiyle ilgili olarak yaptığı çalışma ve birikimlerini biraraya topladığı bu deĞerli yayını şu anda Evrensel Müzik Evi , Başkent Kitabevi'nden; çok yakında Diapozon ve Dost kitabevlerinden ulaşabilirsiniz. Yazarın diğer çalışmalaRı için: http://w3.gazi.edu.tr/~nevhiz/ ilgilenenlerin biLgisine… Piyano Eğitimcisi ıtıR esKiOğLU-çAğAN

Piyano : Bir Çalgının Biyografisi - Buğra Gültek

Piyano : Bir Çalgının Biyografisi - Buğra Gültek Günümüzden üç yüz yıl önce bir İtalyan, ifade özellikleri geniş yeni bir klavyeli çalgı yapma arayışındayken, icadının kendisinden sonra gelecek onlarca kuşağın müzikal yaşantısını derinden etkileyeceğinden habersizdi. Cristofori, sadece parmak hareketlerine yanıt vererek, dinamik farklılıklar yaratacak bir klavsen amaçlıyorken, takip eden on yıllar ve alınan yüzlerce patent sayesinde, 18. ve 19. yüzyılların tüm mekanik becerilerinin sergilendiği ve sosyal yaşamda önemli bir sembol olacak kapsamlı bir çalgı çıktı ortaya: PİYANO Bu kitap, piyanonun gelişimini, müzikal, teknik, sosyal, pedagojik ve ticari açılardan incelerken, tüm müzikseverlere, klasik batı müziğinin gelişiminden canlı örnekler de sunmaktadır. kaynak ve detayLar

Çingeneler Bir Avrupa Yazgısı

Yazar: Henriette Asséo Ortaçağın sonlarında Haçlı Seferlerinin yollarını kullanarak Avrupa’ya ulaşan yabancılara Bohemyalılar ya da Mısırlılar denildi. Yüzyıllar boyunca soyluların hizmetinde çalıştılar; falcılık, müzisyenlik yaptılar. Ancak 19. yüzyıl onlar için bir çöküş yüzyılı oldu. Genel Kültür Dizisi’nin bu son kitabı, bambaşka bir kültürün gücünü yeniden canlandırıyor. TADIMLIK BÖLÜM I AVRUPALIKÖKLER Onlar çocukluklarında günlük tutmayan toplumlardandır, onlara ilişkin her şeyin bilindiği sanılır. Çingenelerin tarihi, dil, din ya da toprak gibi bir ulusun alışılagelen özellikleriyle kaynaşmaksızın sağlam kültürel bir yapı sunan bir halka aittir. Geri dönmüş ve bilindik doğal bir felaket gibi kovalanan, bir yandan da hoşgörülen bir halk. XV. yüzyılın sonunda Çingeneler Avrupa’ya varırlar. “Bohemyalılar”, “Kıptiler”, “Çiganlar” ya da “Zigeuner” olarak adlandırılırlar, kendilerini savaşçı ve gezgin olarak tanımlarlar. Ayrıcalıklı zamanlar Tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Fransa’

Online Eğitim DergiLeri

yurtdışındaki veritabanlarında da indexleniyor. http://www.ilkogretim-online.org.tr/ -------------------------------------- Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çikarilan bir diğer dergi. http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/index-arsiv1.htm ------------------------------------- Milli Eğitim Bakanliği tarafından online olarak çikarilan Milli Eğitim Dergisi. Tam Metin olarak ulaşabiliniyor.. Sayilamayacak kadar çok sayisi var http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/index-arsiv2.htm -------------------------------------------- Üniversite ve Toplum Dergisi, yilda 4 kez yayinlanan, yayim dili Türkçe ve ingilizce olan bir dergi. Yayinlanan sayilari aşağidaki adresten bulabilirsiniz http://www.universite-toplum.org/ ----------------------------------------- KURAM ve UYGULAMADA EĞiTiM BiLiMLERi dergisi http://www.edam.com.tr/kuyeb.asp ---------------------------------------- ÇAĞDAŞ EĞiTiM DERGiSi Ayda Bir Yayımlanan HAKEMLi Dergi olup TÜBiTAK ULAKBiM SOSYAL BiLiMLER VERiTABANINDA iNDEXLENMEKTEDiR. http://w

Gitar Eşlikli Halk Türküleri ve Okul Şarkıları

Kitabın içeriğini Anadolu yerel ezgileri ve bu ezgileri kaynak alan okul şarkıları oluşturmaktadır. Zekeriye Kaptan tarafından yapılmış olan çalışmalar Saip Egüz'ün "Piyano Eşlikli Halk Türküleri ve Okul Şarkıları" kitabına dayalıdır. Piyano eşliklerinin birebir piyano aktarılması şeklindedir. Sadık Yöndem tarafından yapılan eşlikler ise özgün eşliklerdir. Eşlikler hazırlanırken çalınabilirlik düzeyleri göz önünde tutumuştur. Öğretmenin sınıfta kolaylıkla çalabilmesinin yanısıra öğrencilerin de oda müziği çalışmalarında kullanabilmeleri düşünülmüştür. Önsöz'den İçindekiler Dama Attım Değnekleri Tren Gelir Çarşıya Vardım Yenice Yolları Ekinler Sarı Mendil İlimon Ektim Keklik Saray Yolu Bebek Turnam Nazlı Osman Yarim Gitti Keklik Halay Çoban Dağlar Annem Ninni Ilgaz Palandöken Dağı Güzel Anadolu